Cinsel güçsüzlük
Ülkemizde ve dünyada erkeklerin daha çok ileri yaşlarda olsa da artık genç yaşlarda da sık karşılaştığı bir hastalıktır. Cinsel güçsüzlük çok çeşitli şekillerde tanımlanabilir ama kısaca erkeğin cinsel gücünden memnun olmaması olarak da tarif edilebilir. Bazen bu durum gerçek bir cinsel güçsüzlük değilse de kişi hekime başvurmaktadır. Özellikle şehir yaşantısının getirdiği stres ile bu hastalığın hem sıklığı artmış hem de daha genç yaşlarda görülmeye başlamıştır.
Cinsel güçsüzlükte neden ya ruhsal ya da bedenseldir. Burada ilke olarak hasta öncelikle bir üroloji uzmanı tarafından değerlendirilir ve bedensel bir neden olup olmadığı araştırılır. Eğer böyle bir neden saptanmazsa veya ruhsal bir neden düşünülürse bir psikiyatri uzmanına yollanır. Bazen her iki nedende mevcut olabilir ve bu nedenle her iki branştaki hekim tarafından tedavi gereklidir. Bazen ortaya çıkan bedensel hastalıklar nedeniyle hastanın bir iç hastalıkları veya beyin cerrahi uzmanı tarafından da tedavisi gerekebilir.
Bedensel hastalık olarak çeşitli hormon hastalıkları, şeker, böbrek, karaciğer, kalp-damar hastalıkları gibi nedenler bulunabilir. Kullanılan çeşitli ilaçlar nedeniyle olabilir. Sonuçta erkeklik organının damarlarında veya sinirlerinde hasar meydana gelir. Genelde bu hastalıklarda yakınmalar yavaş yavaş gelişir. Kavga, ani stres gibi durumlarda başlangıç anidir ve çoğu zaman bu neden hasta tarafından da fark edilir.
İlaç tedavisinden mutluluk çubuğu takılmasına kadar çok çeşitli tedavileri mevcuttur. Bu tedavi kararları üroloji uzmanı tarafından gerekirse diğer hekimlerle işbirliği ile ve hastanın da bilgisi dahilinde alınır.
Viagra
Son yılların en çok kullanılan ve tartışılan cinsel güçsüzlük tedavi ilacıdır. Bu ilaç cinsel ilişkiden bir saat önce alınır. Tek başına yeterli etki oluşturamaz. Yani uygun bir ortam ve cinsel ilişki öncesi ön sevişme gereklidir. Hemen her türlü cinsel yetmezlik tedavisinde kullanılmasına rağmen çeşitli cinsel hastalık tiplerinde etkisi de değişiktir. Mesela damar kaçaklarında ve cinsel organın sinir hasarında etkisi daha düşük gözükmektedir. İlacın 25, 50, 100 mg’lık dozları vardır ve hangi dozlarda alınacağına hekim karar vermelidir. Bu ilacın kimi hastalıklarda ve bazı ilaçlarla alınmasında sakıncalar vardır. Özellikle bazı kalp hastalıkları ve ilaçları ile kullanımı sakıncalıdır. Dil altı alınan kalp hapları bunlardan biridir. Bu nedenle mutlaka hekim önerisi ile alınmalıdır. Ancak bu ilacın kendi başına kalp hastalığı oluşturması gibi bir etkisi yoktur. Bu ilacın kullanım süresi de hekim tarafından belirlenmelidir.
Bu ilacın bir faydası da erkek hastanın cinsel hastalığının tanısının konulmasını kolaylaştırmasıdır. Artık hastalara bir kan tahlili ve sakıncası yoksa bir viagra verilmesi ile çoğu hastalıkta tanı konulabilmesi olanaklı duruma gelmektedir.
Diğer bir ilginç konuda ülkemiz gibi kapalı sayılabilecek ülkelerde kadınlarda cinsel bozukluk sıktır ve evliliklerde bu nedenle bir çok problem yaşanmaktadır. Viagra bu kadınların tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. Bu şikayeti olan kadınların üroloji, kadın-doğum ve psikiyatri hekimlerince uygun teşhis ve tedavileri yapılmaktadır.
Peyronie
Bazı erkek hastalarda cinsel organın çeşitli yerlerinde (çoğunlukla sırt tarafında) plak şeklinde sertlikler ortaya çıkmaktadır. Bu hastalar mutlaka bir üroloji uzmanına başvurmalıdır. Bazen bu hastalarda cinsel güçsüzlük, kamışta eğrilikler, cinsel ilşkide ağrıda bulunabilir. Bu hastalığın bazı diğer cinsel organ hastalıklardan ayrımı gereklidir. Bu hastalığın kanserle ilgisi yoktur. Bazen kendiliğinden durur veya küçülür. Hastalığın ilaç veya ameliyatla tedavisi vardır. 1 yıldan daha kısa süreli olanlarda ilaçlar daha etkili olduğundan hekime erken başvurmak faydalıdır.
Erken boşalma
Eş doyuma ulaşmadan önce boşalmadır. Çok sık karşılaşılan bir problemdir. Çoğunlukla ruhsal nedenlerle oluşsa da bazı hastalıklarda da gözükebilir. Bir üroloji uzmanına başvurmak faydalıdır. Ruhsal tedavi, çeşitli ilaçlar, hatta ameliyatlar ile tedavisi mümkündür.
Mastürbasyon
Mastürbasyon cinsel kimliğin kazanılmasından sonra ve genelde evlilik öncesi dönemde başvurulan sağlıklı bir cinsel boşalma yoludur. Kişilerin bağımlılığı oluşmadığı sürece sorun yoktur. Mesela evlilikten sonra cinsel ilişki yerine tercih edilmesi doğal değildir. Kısırlık ve cinsel güç üzerine olumsuz bir etkisi yoktur. Ülkemizde bazı insanlar kendilerini ayıp-günah-yanlış-tehlikeli bir şey yaptıklarını düşünerek doğal sayılabilecek bir olayı problem haline getirmektedirler.
Cinsel ilişki ile geçen hastalıklar
Erkek cinsel organlarına cinsel ilişki yolu ile çeşitli mikroplar girebilir. Bu mikroplar vücutta üredikten sonra hastalık ortaya çıkarırlar. Hastalık bazen birkaç gün içerisinde akıntı, idrar yolunda yanma gibi şikayetler ile ortaya çıkarken, bazıları sinsice ilerler ve geç belirtilerle ortaya çıkarlar. Çok çeşitli olan bu hastalıkların birçoğunun tedavisi mümkündür. Bunun için bu tip bir şüpheli ilişki yaşanmışsa bir Üroloji uzmanına gitmek gereklidir. Bazı hastaların kulaktan dolma bilgilerle ve kendiliğinden uygun olmayan ilaç almaları sonucunda kolayca tedavi edilebilecek bu mikroplar, ilaçlara direnç kazanmakta ve tedavi zorlaştırmaktadır. Unutulmaması gereken bir nokta da bu tip bir ilişkiden sonra eşiyle birlikte olan erkekler mikrobu eşine de bulaştırmakta ve kendileri tedavi olsa da eşleri tedavi olmadığı için eşinden tekrar mikrop kapmaktadır. Bu nedenle, böyle durumlarda eşlerinde Kadın Doğum uzmanı tarafından tedavi edilmesi gereklidir. Ancak en önemli tedbir bu tip şüpheli ilişkilerde prezervatif ile korunmaktır. Artık çeşitli uluslardan insanların kolayca bir arada olabildiği ülkemizde çok çeşitli ve tedaviye dirençli mikroplar mevcuttur ve bu nedenle de korunma çok önem taşımaktadır. Eğer bu tip hastalıklar iyi tedavi edilmezlerse ve tekrarlarsa erkeklerde idrar yolu darlığı, kısırlık gibi ciddi hastalıklara; kadında da çok ciddi kadın hastalıklarına neden olabilirler.
AIDS
AİDS bu hastalıklar içerisinde özel bir öneme sahiptir. Bu önemin nedeni hem son yıllarda çok yaygınlaşması, hem sinsice ilerlemesi hem de maalesef henüz tam tedavisinin yapılamamasıdır. Hastalık en çok cinsel ilişki, kan ve kan ürünleri yoluyla ve hastalıklı anneden bebeğe geçişle olur. Henüz yakın arkadaşlık, tuvalet, banyo, yiyecek-içecek, sinek-böcek yoluyla geçtiği ispatlanmamıştır. Tükürükle geçme şansı çok azdır. Asıl hastalık belirtileri yaklaşık 10 yıldan sonra görülür. Şikayetler çok çeşitli olabilir. Bunlar halsizlik, kilo kaybı, ateş, uzun süren ishal, vücuttaki bezelerde şişme şeklindedir. Kan tahlili ile hastalığın gösterilmesi için mikrobun vücuda girmesinden sonra 2-3 ay geçmesi gereklidir.