Müthiş tahıllar

Müthiş tahıllar

Güzel cilt için tahılların "tam" olmasına dikkat edin. Tahılların tam olması, cildinizin sıkı ve pürüzsüz olması için gereken vitaminler, mineraller, fitonutrient'ler, yağlar ve proteinler bakımından ...

Müthiş tahıllar

Güzel cilt için tahılların "tam" olmasına dikkat edin. Tahılların tam olması, cildinizin sıkı ve pürüzsüz olması için gereken vitaminler, mineraller, fitonutrient'ler, yağlar ve proteinler bakımından ...

Müthiş tahıllar
09 2008 - 19:42

Güzel cilt için tahılların “tam” olmasına dikkat edin. Tahılların tam olması, cildinizin sıkı ve pürüzsüz olması için gereken vitaminler, mineraller, fitonutrient’ler, yağlar ve proteinler bakımından zengin olan kepek, tohum ve ince, şeffaf zarlarının da bulunması anlamına gelmektedir. İşlenmiş tahılların tohumları ve zarları ayıklanır, bütün besin ve lif değerleri gider, geriye kalan sadece kalorilerdir! Lifler glikozun kan tarafından emilim hızını yavaşlatır, vücudunuzun karbonhidratları işlemek için zaman kazanmasını sağlar, kan şekeri seviyesini düşürür, yaşlanmayı hızlandıran insülini de azaltır. Lifler aynı zamanda kalın bağırsağı güçlendirir ve boşaltım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Tam tahıllar ayrıca işlenmiş tahıllara oranla glisemik indeks bakımından çok daha düşüktür.

Tahılların işlenme süreci yalnızca içindeki besinleri alıp götürmüyor, aynı zamanda basit karbonhidratlı besinlerin içini şekerle dolduruyor. Bu da, kandaki şekeri yakmaları için kas hücrelerine göndermekle görevli olan pankreasınıza fazla stres yapıyor. Bu da, vücut kendini düzene sokmaya çalışırken kan şekerinde dengesizliklere neden olur. Uzun vadede ise, iltihaplara sebep olarak yaşlanma sürecini hızlandırır. Onun için her zaman tam tahılları seçin -yani beyaz pirinç yerine esmer pirinç. Ekmek alırken de etiketini mutlaka okuyun! Çoğu “buğday” ekmekleri işlenmiş buğdaydan yapılmaktadır, sadece gerçek “tam buğday” ekmeklerinin besin ve güzellik anlamında değeri vardır.

İyi tahıllar şunlardır:
• Esmer pirinç
• Quinoa
• Kasha
• Karabuğday
• Darı
• Amaranth
• Yabani pirinç
• Yulaf
• Arpa

Lif, sağlıklı diyetlerin ve güzel cildin vazgeçilmezlerindendir. Düşük lifli ve fazlasıyla işlenmiş gıda içeren tipik Batı diyetleri, bağırsak tembelliğine, kabızlığa ve böylelikle toksin birikimine sebep olmaktadır. Toksik bir vücut da iri gözenekler, akneler ve sivilcelerle dolu bir cilt demektir. Pek çok makrobiyotik kitabın yazarı ve aynı zamanda dünyanın makrobiyotikler konusundaki en önde gelen kişisi Michio Kushi’nin eşi olan Avelin Kushi’ye göre, “Aldığınız gıdalar bağırsaklarda birikmeye başladıkça vücudunuz fazla yağı ve kolesterolü atmakta zorlanır, toksinler kana karışır ve sonuç olarak bütün toksinler damarlar aracılığıyla iç organlara ve cildinize kadar ulaşır.”

Avustralyalılar genelde sağlık için gerekli olanın yarısı kadar lif tüketmektedir. Şanslıyız ki, lif alımını artırmak zor bir şey değil, çünkü çoğu tam tahıl, meyve, sebze ve lif deposudur.
Aslında farklı işlevleri olan iki tip lif vardır:

Çözülmeyen lifler: Bu tür lifler sindirim sisteminizin düzenli bir şekilde çalışmasına yardımcı olurlar. Bu doğal laksatif bağırsakları yumuşattığı için kabızlık gibi bir problemle karşılaşmanızı önler. Aynı zamanda bağırsaklardaki pH dengesini kontrol eder. Bu tür lifler tam tahıllarda, sebzelerde, meyvelerde ve kuru nohut ile fasulyede bulunmaktadır.

Çölün lifler: Bu tür liflerin sindirim sistemine etkisi azdır. Bunların asıl görevi kandaki kolesterol seviyesini düşürmek ve kan şekerini düzenlemektir. Bu tür lifler meyvelerde, sebzelerde, yulafta, arpada ve kuru nohut ile fasulyede bulunmaktadır.

Tahıl Tüketmemek
Bazı tahıllar glüten adı verilen ve bazı insanlarda probleme yol açabilecek bir proteini içerirler. Glüten, yulaf, çavdar ve arpada bulunan kırk adet proteinin ortak adıdır. Glüten bir karışım mucizesidir. Bazı insanların glütene alerjisi vardır ve çölyak (Coeliac) hastalığı denen hastalığa sebep olur. Ancak glüten proteini doğuştan glütene alerjisi olmayan insanlarda da bazı problemlere yol açabilir. “Going Against The Garin” kitabının yazarı ve ayni zamanda beslenme uzmanı olan Melisa Diane Smtih’e göre, Batı nüfusunun yarısına yakını, çölyak hastalığının belirtilerini göstermemelerine rağmen glüten proteinine karşı hassaslık göstermektedir. Glüten hassasiyeti, sinir sistemini, dengeyi ve davranışları etkileyen bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı gibi görülebilir. Smith’e göre, lektin adı verilen diğer bir tahıl proteini gırtlağı tahriş edip besin emilimini zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra, “The Paleo Dief’in yazarı Dr. Loren Cordian tarafından yapılan araştırmaya göre, lektinler romatizmal artrite ve diğer iltihaplı rahatsızlıklara sebep olabiliyor. 0 nedenle eğer glütene alerjiniz varsa esmer pirinç gibi glüten içermeyen tahılları tüketmeye bakın.


2216 .

  • 0
x