Rahatlama – cildin stresini atma

Rahatlama – cildin stresini atma

Yapılan sayısız çalışma gösteriyor ki, yoga ya da meditasyon gibi derin rahatlama yöntemlerini uygulayan kişiler, biyolojik olarak bunları yapmayanlara göre daha gençler! Bunun sebebi, derin ...

Rahatlama – cildin stresini atma

Yapılan sayısız çalışma gösteriyor ki, yoga ya da meditasyon gibi derin rahatlama yöntemlerini uygulayan kişiler, biyolojik olarak bunları yapmayanlara göre daha gençler! Bunun sebebi, derin ...

Rahatlama – cildin stresini atma
26 2008 - 11:39

Yapılan sayısız çalışma gösteriyor ki, yoga ya da meditasyon gibi derin rahatlama yöntemlerini uygulayan kişiler, biyolojik olarak bunları yapmayanlara göre daha gençler! Bunun sebebi, derin rahatlamanın sinir sistemini rahatlatması ve buna bağlı olarak cildi yaşlandıran hormonların üretimine etki etmesidir. Meditasyon ya da yoga yapmaya vakit bulamayacağınızı düşünebilirsiniz, ama sonuçlarını düşününce buna ne yapıp edip zaman yaratacağınızdan eminim -en azından 30 Günlük Mükemmel Cilt programında. Koruyucuları günlük rutininize dahil ederek ışıltılı bir cilt ve sonsuz gençlik kazanabilirsiniz. O zaman rahatlayın.

Uzun süreli çözülmeyen stres görüntünüzü kötü etkiler ve yaşlanmayı hızlandırır. Cildinizin en büyük organınız olduğunu düşünürsek, stresin en çok nasıl göründüğünüzü etkilemesi hiç de şaşırtıcı değildir. Hepimiz boşanan ya da yakın bir akrabasını kaybeden kişilerin görünüşündeki kötü değişikliğe şahit olmuşuzdur. Ama kronik günlük stresin cildinizde yarattığı etkiyi görünce çok şaşıracaksınız.

Vücudunuz stres altındayken, adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi bazı stres hormonları salgılar. Stres hormonlarının sürekli olarak salgılanması cildinizin ve saçınızın görünümünde uzun süreli değişikliklere neden olur. Vücudunuz önem li besinleri cildinizden yaşamsal organlarınıza (kalbiniz, beyniniz ve akciğeriniz gibi) yönlendirir ve bunun sonucu olarak da cildiniz oksijensiz, besinsiz kalır. Uzun süreli stres metabolik fonksiyonlarınızı da etkiler. Deri hücrelerinizin yenilenmesini yavaşlatır; bu da sağlıksız bir cilde sahip olmanıza neden olur. Stres aynı zamanda vücudunuzun sıvı dengesini de bozar. Bu nedenle cildiniz donuk ve kuru görünür.

Baskı altındayken kaslarınızı sıkma ihtiyacı hissedersiniz ve bu da deri hücrelerinize kan akışını kısıtlar. Aynı zamanda organların lenfatik drenajını da yavaşlatacağından, hücreleriniz kendilerini enfeksiyonlara karşı koruyamazlar. Yüzünüzde akneler, sivilceler oluşur; dudaklarınız çatlar ve uçuklar çıkmaya başlar. Bu stres aynı zamanda serbest radikal üretimini de tetiklerki bu da yaşlanma hızınızı iyice artırır.

Stres -ne tür olduğu ya da nereden geldiği önemli değil- hormonlarınızın normal üretimini de etkiler. Stres altındayken vücudunuz bu duruma ayak uydurmak için daha fazla kortizol üretir. Kortizolün oluşumunu sağlayan hormon yapıcı kanal, “cinsiyet” hormonlarınızı (östrojen, progesteron ve testosteron) yapan kanalla aynı yerdir. 0 nedenle stres altındayken cinsiyet hormonlarınız hesabına daha fazla kortizol üretir. Bütün hormonlarınızın, özellikle de yeterli miktardaki östrojenin kolajen üretimi ve cildin nemlendirilmesi için ne kadar önemli olduğunu hatırlayın. 0 nedenle cildinizi korumak istiyorsanız stresi yönetmek zorundasınız.

Sinir sistemimiz ve dermal sistemimiz arasında yakın bir ilişki olduğunu ancak son yıllarda anlayabiliyoruz. Epidermisiniz (cildinizin en dış tabakası) ve prenatal beyin embriyoda aynı bölgeden oluşuyor. Cildinizin altında bağışıklık hücreleri vardır ve bu hücrelerin kendi sinir destekleri vardır. Stresli olduğumuzda beyin hipofize, adrenale ve cinsiyet bezlerine bir mesaj gönderiyor. Bazı hormonlar üretilip cilt yüzeyini yağ ile kaplıyor. Aynı zamanda iltihapa neden olan maddeler de salgılanıyor ve bu da ciltte kaşıntıya ve sedef gibi rahatsızlıklara neden oluyor. Stres hormonları cildinizin kendini yenileme becerisini elinden alır ve cilt, kendini çevresel hasara karşı koruyamayacak hale gelir.

Yeni çalışmalar stresin aynı zamanda cildinizin nem bariyerlerini yıkıp iyice hassas hale getirdiğini göstermiştir. San Fransisco California Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, boşanan kadınların mutlu evliliği olan kadınlara göre daha güçsüz bir nem bariyerine sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Bu noktada, hâlâ stresin cildinizi bu kadar ciddi bir şekilde etkilemeyeceğini düşünüyorsanız, bir kez daha düşünün. Bugün, hayat şartları o kadar zor ki, her geçen gün vücudunuza biraz daha stres bindiriyor: çocuğunuzun partisini düzenleyen kişi bir anda her şeyi iptal ediyor, bilgisayarınızın ekranında bir anda on tane önemli e-mail birden görüyorsunuz, diz üstü bilgisayarınız bozuluyor, cep telefonunuz çalışmaz hale geliyor, çocuklarınız birden içeri girip yemek istiyorlar.

Stresin tamamen kötü bir şey olduğunu düşünmeyin. Zorlu bir hayat adapte olabilmek amacıyla vücutlarımızın çalışmasını da hızlandırır; bu da hafızayı, bağışıklık sistemini ve metabolizmayı güçlendirir. Mükemmel cilt için stres değerlerini kontrol altında tutmak gerektiğini asla unutmayın. Siz rahatladığınızda kan dolaşımınız hızlanır, kortizol seviyeleri düşer, hormon üretiminiz dengelenir ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan endorfin hormonundan daha fazla yararlanırsınız. Yoga, meditasyon, egzersiz ve derin nefes alma cildinizi güzel tutmanın yollarından birkaçıdır.

2207 .

  • 0
x